yazarların aşk hikayeleri

yazarların aşk hikayeleri

yazarların aşk hikayeleri

yazarların aşk hikayeleri

yazarların aşk hikayeleri
yazarların aşk hikayeleri

yazarların yaşamış olduğu aşk hikayeleridir.
insanın hayatında her zaman var olacak ve derin izler bırakan hikayelerdir.

ben hayatımda 4 kadını sevdim birine aşık oldum.

ilk sevdiğim kız liseden aşkım h.
onu lisede tanıdım. bir kıza karşı hissettiğim ilk duygularımdı. gizli gizli bakışmalar, sınıfta kaçamak hareketler, belli bir kripto düzeyinde yazışmalar... bilirsiniz liseli aşklarını. o zamanlar dünya bu kadar kirli değildi. her şey daha temizdi. duygularını söyleme için bin dereden su getirirdi insanlar. çıkma teklifi denilen bir şey vardı.
h. ile tam bir seneden biraz fazla çıktık. araya tatiller girdi. lise 2 ye geçtiğimizde ayrılmak istediğini söyledi ve bitti.
bizden bir sınıf büyük bir çocuk için bıraktı. çok acı koydu, içime oturdu. h.'yi gerçekten sevmiştim. lise 2 hayalet gibi geçti. bir süre sonra unuttu- sandım ama hep aklımın bir tarafında kaldı. aynı sınıfta olmak işin bir başka acı tarafı.
boşluğa düştüğüm zamanlar hep h'yi düşünürdüm. saf ve temiz o vardı.
uzun yıllar sonra bir mezuniyet toplantısında karşılaştık. evlenmiş ama olmamış. çok yakın bir arkadaşıma sanırım 500t'nin ahı tuttu demiş. aslında zor oldu unutmak ama hep mutlu olsun istedim. hala arada selamlaşıyoruz. gözlerinde ilk h'yi görüyorum ama ben eski 500t değilim.


ikinci sevdiğim kızı bir tatil beldesinde tanıdım. adı d. orada bir yer işletirken geldi. turist rehberiydi. ilk geldiğinde. iyi bir atıştık. o dönemde bir bar işletiyordum. o’da turistler için bir yer arıyordu. ilk önmüzden geçtiğinde ingilizce iyi bir laf atmıştım. her ne kadar geri dönüp bakmadıysa da akşama damladı. sonra arkadaş olduk ve sevdik.
o sezon güzel geçti. sezon sonunda ise bulunduğumuz bölge çok iyi ve turistin tercih ettiği bir yer değildi ve başka bir beldeye gitmek istediğini söyledi. bütün gidişat ciddiye doğru olduğu için ben de barı oraya taşıma kararı aldım. kış sezonunda telefon vs görüşmeler devam etti. ben de bu arada barın yerini ayarladım ama tam sezon açılacakken barı taşıyacağım yer mekanı kiralamaktan vazgeçti. d’de üstüne ayrılmak istediğini ve bittiğini söyledi. hatta turistik yerlerin yavşak hanutçuları vardır. tanıdığım ve biriyle kıskandırmak için onunla beraber oldu ve bunu sadece benim için yaptı. neden bittiğini hala bilmiyorum. bir süre sonra da küllendi. geçenlerde ise bir yerden sosyal medyada önüme düştü sayfası . tanıyor olabileceğin kişiler diye. tanıyamadım.

üçüncü sevdiğim kız ise ö. istanbul’a döndüğümde kadıköy’de bir yerin yöneticiliğini yaparken tanıdım. bir iki sefer mekana geldi ve çıkmaya başladık. sonra işler ilerledi ve sevgili olduk. hatta daha da ilerledi ve ev tuttuk. ailem olsun vs istiyordum ve o dönem nereden geldiyse uluslar arası bir iş geldi ve ben de onu yapmak için elimden geleni yapıyordum. aile kuracağım ve ö’yle güzel bir hayat geçirecektik. hesabım buydu.
işin gereği izmir’e gitmem gerekiyordu ben de işi gücü bıraktım ve gittim. ilk başta her şey iyi giderken iş uzadıkça uzadı ve kilit kişi ben olduğum için de insanlar bana oynamaya başladılar. bir süre sonra ö ile telefon görüşmelerimiz yetmemeye başladı ve ben istanbul’a döneceğim söyleyince tehdit edilmeye başladım. hatta ö ile bile tehdit edildim. bende ister istemez korumak için ö’den ayrıldım. canım çok ama çok yandı.
iş bir süre daha devam etti ve olmadı. ben de istanbul’a döndüm. bir iki kez yokladım ama ö artık çok uzaktı ve kuzeni peşini bırakmamı söyledi. bulunduğu yerden geçerken otobüzten iner belki görürüm diye yürürdüm. tam 4 sene bir kızın gözüne bakıp elini bile tutamadım. zaman zaman aklıma gelir ve acaba nolurdu diye düşünürüm.
ve aşık olduğum kadın a. diğerleri gibi ilginç hikayeler yok bu sefer. ö’den sonra artık bir kız arkadaşım olamayacağına inandım ve arayışı kestim. o dönemde bir teyzemiz bir tanıdığımızın a adında bir torunu var bir arkadaşlık edin isterseniz dedi ve başladık. ve sevdik. bu sefer olmuştı ve evlendik. mutlu son yani.

insan hep aşk hikayesi bekliyor ama aşkı bulduğu hikayeler hep normal gözden kaçan hikayeler oluyor.
çevre, şartlar hep bizi olmadığımız gibi davranmaya itiyor. aşkı çılgın bir şey olarak düşündürtüyor. aşk tam olma hissi. yanında kimse olmaya gerek duymama hissi bence.

sonuna kadar okuduysanız size bir de şarkı gelsin madem.

bu gece beni düşüneceksin...

esleriniz ile aranıza kara kedi sokacak hikayelerdir. amanın.

benim aşk'a karşı tanımım klasik düşünceden biraz farklı.
aşk bir kez olur ve aslında bir rahatsızlıktır.
insan kişisinin gözü aşk ile döner. yanlış oldugunu, sonunun olmadığını, yanacagını bilse de illa o der. mantıksızdır.
o olmazsa yaşayamayacağını düşünür hatta.
sonu yıkımdır. toparlanması güç olur. genelde ilk sevdalar aşka dahil olur...

sonra büyürsünüz. dünyadaki tek insanın"o" olmadığını görürsünüz. zaman alır ama iyilesirsiniz. mantığınız da kalbinize eşlik eder bu aşamadan sonra...
ve eşinizi bulursunuz. ruhunuza, kalbinize, mantığıza hitap eder. seversiniz çok. sayar, saygı duyarsınız. insan gibi seversiniz. olması gereken gibi. hatalarını gorerek, bir olarak. evlenir mutlu olursunuz. sonra bir de yavrunuz...

aşk delilik ve insan bir kere delirir.

yazarların yaşadığı kimi mutlu sonla kimi acıyla sonlanan duygu durumu. ilk görüşte ve tanımadan olanlar mantıksız. bence aşk tanıdıkça çoğalan, çocuklarla zirve yapan, yanında başka bir sürü duyguyu barındıran duygu.

deneme