yaşlanmak

yaşlanmak

yaşlanmak

yaşlanmak

yaşlanmak
yaşlanmak

yaşlanmak, canlılarda gelişimini tamamlayan hücrenin, genetik programına uygun olarak değişime uğramasıyla başlayan süreç. doku ve organları oluşturan hücrelerin eskimeye başlaması canlının vücut fonksiyonlarının günden güne belirgin olarak yavaşlamasına sebep olur. bu süreç önlenemez. yaşlanmanın sonucunda hücreler yavaş yavaş ölür ve canlının yaşamı da son bulur.

doğduğumuz andan itibaren bir saat çalışmaya başlar. adımızla birlikte anılan ve her yıl değişen, artan bir rakam eklenir yaşamımıza. evet yaşam zaman ve sayılarla çok ilgilidir fakat diğer yandan sadece sayılara indirgenecek basitlikte bir süreç de değildir.

yaşlanmak önlenemez bir doğa kanunu olmasına rağmen, insanlar arasında sanki kendi elinde olduğu halde önlemediği bir suçmuş gibi hissettirilir nedense.

insan eğer belirgin ve yaşamını kısıtlayıcı bir hastalığa sahip değilse altmışlı yaşlarının sonlarına kadar hem zihnen hem de fiziken üretebilir, çalışabilir gençlikte olmasına rağmen yirmili yaşlarını geride bırakır bırakmaz yaşlı olmakla suçlanır. özellikle yaşı ilerleyen kadınlar hep hedef tahtasındadır. iki seçenek sunulur kadınlara, ya " amaan yaşlandık işte " diye kabul edecekler ya da çeşitli estetik müdahalelerle bunu reddedecekler.

yaş almaktır. tecrübe kazanmak, büyümektir.
ancak yaşlanmak; kadınlar ve erkekler üzerinde ayrı seyreder. öyle ki erkekler yaş alır ve olgunlaşır, kadınlar ise yaşlanır, eskir.

ne yazık ki biz kadınların savaşı dünyaya gelir gelmez başlıyor. bir birey olduğumuzu ispat etmek, ödevimiz olsa da kardeşimize bakmak, okuldan alınır mıyım korkusu yaşamak, eşit haklara sahip olabilmek için savaşmak, aynı pozisyonda olduğumuz erkek arkadaşımızdan daha az maaş almak, istemediğimiz biri ile evlendirilir miyiz telaşı yaşamak, hamile olduğumuzu iş verene söyleyebilmek için bin takla atmak, anne haklarını kullanmak zorunda olduğumuz için yetersiz elaman olarak görülmek, ev, iş, yemek, çocuk ve bunlarla birlikte kendi bedenimize dikkat etmek zorundayız(!), fazlayken hala eksik. olgunlaşanlar yanında yaşlananlarız.
neden?
çünkü biz sadece kadınız.

deneme