kadınları savunmak için erkeklere saldırmak

3 betim Daha
gerçekçi olması açısından örneklenmesi gerektiğini düşündüğüm durum. saldırıdan kasıt bir yazım yada telaffuzda genelleme yapmaksa " erkekler şöyle, erkekler böyle " gibi, bu bir hatadır. saldırı değil. bıkkınlıktan, birikimlerden, çaresizlikten doğan bir hata belki.

kadın hakları savunucuları vahim bir olay neticesinde bir araya gelip yeter artık diye seslerini yükselttiklerinde, bu cinayetlerin son bulması için çağrıda bulunuyorlar. herkesin malumu olanı yeniden ve yeniden yüksek sesle dillendiriyorlar. bu ve benzer şeyler işte. bunlar haklı talepler mi yoksa saldırı mı. kim gördü kadın haklarını savunanların bir araya gelerek veya bireysel olarak erkeklere saldırıda bulunduğunu. saldırı olarak algılamak için zanlı olmak gerekir herhalde. kaldı ki kadın hakları savunuculuğu yapan sadece kadınlar değil, kadın erkek insan olanlar.

iyi erkekler. " ben iyi bir erkeğim" diyen erkekler. şu söylemlerden vazgeçin artık.

- ya kadınlar da çok abartıyor.
- çok bağırıp çağırıyor. haklıyken haksız durumuna düşüyor.
- her şeyi de taciz olarak algılıyor.
- erkekleri baskılamak istiyor.
- eşitliğin de bir sınırı var.
- kadın da kadınlığını bilsin azıcık.
- erkekleri de tahrik ediyor bu kadar üste çıkmaya çalışınca

vs. vs çoğaltılabilir. kadınların mücadelesini itibarsızlaştırmaya çalışmaktan başka bir şey değil bu söylemler. bakın bu öyle böyle can sıkıntısından, heyecan arayışından falan yapılan işler değil. bunlar mücadale, çırpınma, paralanma. anlıyor musunuz. duvara karşı üstelik. o duvarı yıkmak için.

empati kurun. ama öyle empati kurduğunuzu sanarak değil. hakikaten, konsantre olun. kendinizi sürekli aile içi şiddete maruz kalan bir kadın yerine koyun. çorba sıcak gelse dayak yiyen, soğuk gelse dayak yiyen. sürekli hakarete uğrayan, üstelik çocuklarının yanında, kimi zaman çocuklarıyla birlikte. bütün çocukluğunu ve gençliğini babasının, abisinin yedi sülalesinde ki tüm erkeklerin tahakkümü altında korkuyla sürekli gözetlenerek geçiren genç bir kadın olduğunuzu düşünün. sistematik tecavüzlere maruz kaldığınızı düşünün üstelik çocuk yaşlarınızdan itibaren. eski sevgiliniz, kocanız, nişanlınız tarafından izlendiğinizi, tehdit edildiğinizi ve sonunda da saldırıya uğradığınızı düşünün. hiç tanımadığınız insanlar tarafından tecavüze uğradığınızı ve mahkeme salonunda onların değil sizin hayatınızın didik didik sorulduğunu, siz de buna imkan verecek bir hal arandığını düşünün. ölmediniz daha hayattasınız. bir de feci şekilde canınız alındıktan ardınızdan hesabınızı soracak hiç kimse olmadığını düşünün. normal bir günde evinizden çıkıp işinize giderken uğradığınız sözlü şiddeti, tacizleri saymayın bile.

kadın olmak bu toplumda cehennemde yaşamak gibi bir şey. sadece bazıları farkında değil. anneniz de kız kardeşiniz de eşiniz de yaşıyor bunları ve onların daha kötüsünü yaşamayacağını hiç kimse garanti edemez size bu şartlarda.

o yüzden bin tane şey var eleştirilecek, yakınılacak. bırakın kadınların yakasını.


edit: ekleme
1 Betim Daha