asya yakasında yer alan 328.000 nüfuslu istanbul ilçesi. doğu anadolu, ve doğu karadenizden yoğun göç alan bir ilçe. totalde büyük bir kenar mahalle gibi. eğitim ve gelir seviyesi düşük.

yıl 1996, 14 yaşımdaydım ve istanbul'a ilk gidişim.1 haftalık bir bayram tatili, akraba ziyareti olacaktı. merak ediyorum, heycanlıyım. ve tabi beklentim istanbul, ama gördüğüm şey sultanbeyli. nispeten küçük bir şehir olan bursa'dan kenar bir mahalleden istanbul'a gidiyorum ve kısıtlı paramla kendime bir kaç parça yeni kıyafet almışım ama hala içimden diyorum ki " kesin istanbul'da köylü gibi görüneceğim " diz üstü bir etek ve sıfır kol bluzum var üstümde ama varınca, sultanbeyli'de kadınların, yaşıtım kızların kıyafetlerine bakıp kendimi çıplakmışım gibi hissediyorum. herkes uzun etek, manto ve eşarplı. üst üste kat, kat yığıntılı sıvasız tuğla evler. sokaklar çamur deryası. en beteri de su yok. sular kesik ve su tankeri haftada 2 gün gelip su veriyor. hergün ağlıyorum, eve gidelim eve gidelim diye. beni dinleyen duyan yok tabi. o bir hafta bana bir yıl gibi geldi. istanbul'dan nefret ettim. sonra istanbul'un sultanbeyli olmadığını anladım ama bir daha istanbul'u sevemedim. en son 5 -6 yıl önce 2. bir kez gittim sultanbeyli'ye, değişen tek şey yola yakın yerler çarşı pazar olmuş ve sular akıyor. geri kalan her şey aynı.

yazarların beğendiği tavsiye edeceği filmlerdir.

(bkz:umudunu kaybetme)
(bkz:zafere hücum)
(bkz:rush)
(bkz:the theory of everything)
(bkz:bohemian rhapsody)

güç bela da olsa biten ev işlerinin ardından salonun halısının ucunda ev terliğini bırakmanın istemsizce gerçekleştiği an "en mutlu kadın" mottosunun yaşandığı an bence .

kelime kökeninde alışmak ve unutmak eylemlerini barındıran canlı türü.

yerine " şayet " kelimesini kullandığımdır.

" şayet bunu yapmamış olsaydım ", " şayet öyle demeseydim " der ve dersimi çıkartırım.

sinemada esas çocuğun vefalı dostu, arkadaşı rolleriyle tanıdığımız efendi oyuncu.
medyada yazılanlara göre iki gün önce vefat etmiş, gazetelerini almamasından şüphelenen komşuları cenazesini bulmuşlar.
çok üzüldüm.
ne kadar garip bir hayat. bir zamanlar peşinden koşulan bir kişi, yalnız başına veda ediyor hayata. çok şakacısın hayat. ama işin gücün kara mizah.
ışıklarda uyuyun süleyman turan. çocukluğumun iyi kalpli abisi, arkadaşı.

dünyanın en iyi sporcularından biridir.

kendisini anlattığı bir videoyu izlemiştim, çok duygulanmıştım. filmden önce belki dinlemek istersiniz.

haklı bir eleştiri geldi ve hemen düzelttik ve sevmek başlığını ahmed hulusi sevmek olarak değiştirdik.

teşekkürler harbe giden sarı saçlı çocuk

var olan neredeyse her sorunun ana yaratıcısıdır.

bir çamaşır makinesinden fırın görevi yapmasını bekliyor musunuz? daha önemlisi siz böyle bir şey yapmadığında çamaşır makinesine kızıp, küsüp kendinize dert ediyor musunuz?
elbetteki hayır. hayatınıza her birim, insan veya yakın, arkadaşınız belli bir görevle gelmiştir. amaç size bir konuda bir şeyler idrak ettirmektir. görevini yapar ve gider. aynısı sizin için de geçerli. siz de başkasının hayatında bu şekilde varsınız.
daha fazlasını beklemek kişide beklenti ve ardından sorunları oluşturur. sorunlarda aslında bir idrak yoludur ama ne gerek var bu kadar gereksiz iletişime?

tost makinesi bile alırken artık düşünüyorum ütü yapmasını istesem yapar mı diye?

python, nesne yönelimli, yorumlamalı, birimsel ve etkileşimli yüksek seviyeli bir programlama dilidir. özellikle machine learning alanında çok kullanılmaktadır.

insanları hayatımıza almadan hemen önce yapmamız gereken sınav.

söylenecek onlarca söz arasından kelimelere dökebileceğim tek bir cümle var. daha doğrusu bir dua. allahım lütfen haketmeyen,kıymet bilmeyen birine annelik gibi bir ödül verme. amin.

hayıt akdeniz ikliminde yetişen bir bitkidir. yaprakları, parmakları açık bir ele benzediğinden halk arasında “beş parmak otu” da denen hayıt, haziran ve temmuz aylarında çiçek açar. mor ve beyaz çiçekleri her dalda beser filiz etrafında kümelenmiştir. hayıt balı, ilk hasat edildiğinde gayet berrak ve çok hafif kırmızıya çalan sari renklidir. ancak, zaman geçtikçe rengi, koyulaşmakta altı ay sonra siyaha yakin koyu kırmızı bir renk almaktadır. araştırmalar, balın kansere karşı doğal bir koruyucu olduğunu, özellikle koyu renkli ballarda ant-i kanserojen özelliklerin daha fazla bulunduğunu ortaya koymuştur. hayıt balı, bu bakımdan da dikkatle incelenmesi gereken bir baldır. bu bitkinin balı, hoş kokulu, nispeten geç kristalize olan, son derece kaliteli bir baldır. yuttuktan sonra damakta hayıt bitkisinin özelliği olan hafif buruk bir tat bırakır. unutulmaması gereken bir husus var; bal bir gıdadır, ilaç değil, şifadır. devamlı tüketildiğinde vücut direncini artırır, hastalıklara karşı korur.

randevulu sistem mantığında eğer randevu saatine biat ediyorsanız ya da ediyorlarsa karşılaşılmaması gereken durumdur.

ne mümkündür ki sizin geç kalmamanız, diğerlerinin geç kalması ya da gelmemesi gibi unsurları ele alınca bir işe yaramıyordur.

(bkz: herkes kendi kapısının önünü süpürsün)

duruşu ve kendini anlattığı ekranda iyi, sosyal medyada savruk, mahkemede ciddi kişilik.
kadın hakları konusunu kendine şiar edinmiş ve çalışıyor. takdir edilecek bir durum yalnız beklediği saygıyı kendi de gösteriyor olması beklenmekte.

allah emri.

türküm, doğruyum, çalışkanım.
ilkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
ey büyük atatürk!
açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
varlığım türk varlığına armağan olsun.
ne mutlu türküm diyene!

bizim oralarda eli yüzü pak, yakışıklı erkekler için kullanılan sıfat.
(bkz:lokum gibi çocuk)

bir betim silinme gerekçesidir. bu gerekçeyle silinen betimlere örnek vermek gerekirse; (b: başlık:) başlık başa giyilir. (b: betim:) çok komik başlıktır. (başlık başa giyilir) (b: betim:) çok saçma başlıktır. (başlık başa giyilir) (b: betim:) ne olduğunu nihayet anladığım başlıktır. (başlık başa giyilir) (b: betim:) herhangi bir başlığa betim girilirken "................ başlıktır" şeklinde ifadelerin yasak olmasından doğan betim silinme gerekçesidir. (yes bebeğim) betimler içerisinde katiyen "başlık" sözcüğü geçmeyecek diye bir şey yoktur, geçebilir. lakin tanımı "başlıktır" şeklinde yapmak yasaktır. bu duruma devam edildiğinde; (b: başlık:) elma (b: betim:) ağzımı sulandıran başlıktır. (b: başlık:) armut (b: betim:) yeşil rengi aklıma getiren başlıktır. (ı ıh sen armutsun, armut da meyve)

görüp görebileceğiniz en naif, düşünceli dostlardan biridir.
sözlükte tanıştık sonra ailenin parçası oldu.
yazıları ve duruşuyla bir çok yerde örnek gösterdiğim kişidir.