9 kasım kadın sözlüğü zirvesi

gelmeyi çok istediğim ama kızım yemesi gerekecek kadar hasta olduğu için gelme durumum son dakika belli olacak zirve.

üniversite

lise son sınıftan sonra, sınavda belirli puana ulaşanların sadece okuyabildiği, bitirdiğinde kendinin bir halt olacağını sandığın ancak işsizlikten kıvranırken durumu fark edebildiğin mektep.

sunshine

bir güneş ışığı.
naif, dolu, candan ve sözlüğün hak ettiği yere gelmesi için canla başla çalışan...
nasıl hayal ediyorsanız emin olun öyle bir gerçek ile karşılaşıyorsunuz.
bir dost, bir abla kazandık. ne mutlu.

erken boşanma

en temizi evlenmeden olanıdır.

ceren damar şenel

yapay zekanın gerçeğe dönüşmesi. artık bir sebep bile olmadan insanlar birbirlerine şiddet gösterir oldu. sevgi gösteremez oldu.
sebebi ise genel yozlaşma. kim suçlu hepimiz aslında. diziler, oyunlar ve diğer bütün yapay zeka yapıcıların sonucunu yaşıyoruz. sonuç tamamen gerçek.

spiff

maaş sonrası hayata tutunma yüzdesi. buradan gelen para can suyu gibi. tam kredi kartı ödemesi gelir hop spiffler dağılsın denir.

fransız ihtilali

un

tahılların öğütülmesiyle elde edilen incecik tozdur.

serviste unutulan çocuklar

bir dönem çocukluğunun unutulmaz esprisidir. annem beni markette unutmuş veya bulmuş diye.

limon

rengiyle, kokusuyla, sağlığa faydasıyla, salata ve zeytinyağlılara verdiği lezzetle sofraların vazgeçilmezi.
sadece ismini duyduğumuzda bile ağzımızı sulandıran, yüzümüzü buruşturan sihirli meyve.

cino

ya benim damak tadım değişti ya da cinonun içeriği. 90'larda çocuk olanlar bilir enfes bir lezzet idi o zamanlar. özellikle kayısılısı.

töhmet

işlenildiği sanılan ancak henüz aydınlanmamış olan suç. kişi ayan olmayan kabahat ile itham edilir.

(bkz:zan altında bırakma)

adaptasyon

çevreyle etkileşerek özümsenme olayı. kimi için çok kolay kimi için çok zordur bu uyum süreci.

2019'dan neler bekliyoruz

mutluluk, huzur, bol para, seyahat, bir de kendimin kendini anlamasını bekliyorum.

müzik kutusu

* m' tv dönemlik çıkış yapan parça ve sanatçıların listelendiği program.

makarna

çocuklu evin itirazsız yemeği. öğrenci evi yemeğiyle kesin yarışır. annenin hali yoksa vazgeçilmez menüdür yoğurtlu makarna. çocuklar iştahla yer anne de bir oh çeker ama hafif iç sızlamalı. şimdi bir köfte bir sebze yapsaydım gibi sızlanmalar. ama annelik zaten baştan aşağı iç sızlaması.

türk filmi

genelde mutlu son ile biteceğini bildiğimiz için gerilmeyip akışına bırakarak izlediğimiz filmlerdir.
yeşilçam döneminde iyi filmler olduğu gibi yeni işlerde de umut vadedenler var.
bizimse umutlu olmalıyız.

bayan kadın çelişkisi

kesinlikle kadın olarak kullanılması gerekiyor. ilk duyduğum zamanlar ben de buna takılan insanlara tepki göstermiştim.

üzerinde ciddi anlamda uzun bir süre düşündükten sonra haklı oldukları kanısına vardım.

önemli olan ne maksatla kullanıldığı, ne anlamda kullanıldığı... diye düşünüyodum doğal olarak çünkü önemli olan hep anlamdı benim için. ancak nedenleri sorgulamaya başlayınca insan şoka uğruyor. mesela neden erkeklere 'bay' diye hitap edilmiyor?

bayan kelimesinin niçin kullanılmaya başlandığını bilmiyorum. ancak kadın kelimesinin, kadınların bekareti hakkında yargı bildiren bir kelimeye dönüşmüş olması incelenmeli.

mesela bir çocuğun erkekliğe ilk adımının sünnet olmak olması(!), ki bu çok saçmadır, kadınların kadınlığa ilk adımının cinsel ilişkiye girmiş ve bekaretini kaybetmiş olması(!) olarak düşünülmüş olsa gerek ki kadın kelimesi, bir kızın(!) bekaretini kaybettikten sonra(!) kazandığı bir ünvan haline gelmiş.

"kadın kelimesi çok kaba, o yüzden kibar olmak için bayan kelimesini kullanıyorum." diyen bir insan, kadın kelimesinin niçin kaba bir kelime olduğunu açıklamak zorundadır. açıklayabilir mi? hayır. dönüp dolaşıp varacağı yer kızlık mevzusudur.

bu konu şöyle dursun. bir cinsiyet belirten kadın kelimesi bir hitap sözü olan "bayan" kelimesi ile ikame edilmeye çalışılıyor. bu neresinden baksanız saçmadır. hitap şekli olarak birisine "bay" demiyorsanız "bayan" da demeyiniz. "bayım" kelimesi bile sayılmaz çünkü hiçkimsenin "bayanım" dediğini duymadım.

bayan; kendi başına zararlı bir kelime değil, hakaret içermez, baymak kökünden türemez. kullanım biçimi ve hangi anlamda kullanıldığı ise zarar verici ve yıpratıcıdır. bir cinsiyeti baskılamaya ve yok etmeye çalışır. zararlı olabilir.

hepsinin ötesinde dil, çok önemli bir toplumsal kültür aracıdır. bir toplumun diline bazı kelimeleri ekleyerek ya da dilinden bazı kelimeleri çıkararak o toplumun kültürünü, hayata bakışını değiştirebilirsiniz. george orwell'in 1984 aldı romanını tavsiye ederim.

tarihte belli mecralarda kullanımı yasaklanan ve kullanılmayan kelimelere, onların yerine sonradan üretilen ya da başka dillerden devşirilen kelimelere bakın ne demek istediğimi anlayacaksınızdır.

eğer bir toplumu baskılamak istiyorsan onların jargonunu ortadan kaldırmaya çabalamak iyi bir başlangıç olacaktır. kadın kimliğini baskılamak için uydurulan "bayan" kelimesine karşıyım.

sığırın dişisine inek derken kaba olmuyorsak, insanın dişisine kadın derken de kaba olmuyoruzdur. insan türünün dişisine kadın denir. eğer bayan denilseydi çocuklarınız dünyaya kız olarak değil bayan olarak gelebilirdi çünkü bayan kelimesi yaş, bekaret, vb kavramlar içermeyen gayet kibar bir kelime değil mi?

bir çocuk doğduğunda, oğlan ya da kız denilebilir. insan yavrusunun isimleri olabilir bunlar gayet tabii. eğer birine erkek, diğerine kız diyorsanız yanlış yoldasınız demektir. o erkekse, öteki de kadındır.

emlakçı

gayrimenkullerimizi alıp satmamıza veya kiralamamıza aracılık eden kişi veya kişilere verilen ad.
-emlakçıyı aradan çıkarsak olmaz mı be ablacım?

anne olmak

en kutsal duygu. tarifi yok