kız öğrenciye hakaret eden profesör

şu tip olaylara bir yerlerde rastgelmeyi o kadar istiyorum ki...

ancak bu tip haysiyetsiz dallamalar adamların yanında yapamazlar bunu. ancak kendisine ses çıkaramayacak sünepelerin ya da fiziksel anlamda güçsüz kadınların yanında öter boruları bu tiplerin. o okulda okuyan bir öğrenci olsam, okulu bitirmem mezun olmam o herifin iki dudağının arasına bakıyor olsa dahi; o kadının kıyafetine laf atan, üniversiteyi pavyona benzeten, öğrenciyi giydiği kıyafet ile aşağılamaya çalışan bu basit beyinli ucubeye öyle bir ders verirdim ki girdiği her sınıfta ibret olsun diye ilk o dersi anlatırdı... ah ah! yalvarıyorum bir tanesi denk gelsin. biliyorum düzelmeyecek ve bitmeyecekler çünkü onların yaptığını normalleştiren aşağılık bir toplum var arkalarında. o yüzden son zamanlarda bu kadar sesleri çıkar oldu zaten... ama buraya yazıyorum, bir gün benim bulunduğum bir ortamda değil profesör, genelkurmay başkanı böyle bir hadsizlik yaparsa, rütbesini söker münasip bir tarafına sokarım onun.


t: öğrenciye, kendi ihtisas alanıyla ilgili katacak bir şeyi olmadığı için ahlak bekçiliğine soyunmuş bir gerzektir.

türkiye'de profesör olma koşullarını bilen insanlar zaten bu gerizekalı ucubelere sırf sıfatlarından ötürü itibar etmeyecektir.

cep telefonu

çok farklı boyut kazanmış teknolojik cihaz. özellikle pahalı modelleri bazı bilgisyarlardan bile güçlüdür. ama tam performans ile kullanan sayısı oldukca azdır. tamamen internet temelli bir hal almıştır.

tunaqua duy sesimizi

admine ses duyurma aparatı, şeysi. eskiden sözlükte böyle bir başlık vardı ve direkt admine buradan belli şeyleri yazardık.
mesajları ve başlığı mutlaka yönetim takip ediyor ve cevap geliyor.

yalnızlık

yalnizligim yollarima pusu kurmus beklemekte... yani diyor ki sair siirinde, her an yalnizlik beni vurabalir. varsin vursun ki, yalnizlikta kalalim biraz bu kalabaligin kesmekesliginde ic benligimize donup, kendimizi biraz olsun dinlememiz, bir ust seviyeye gecmemiz icin en onemli adimlardan biri degil mi? o zaman hadi gelin ustume korkmuyorum!

nefis yemek tarifleri

yemek mi yapacaksınız, yemek kitabı aramaya gerek kalmadan arama motoruna yemeğin adını yazın görünen ilk sayfalardan biri nefisyemektarifleri sayfası olacaktır. tarifler bire bir uyum gösteriyor... denedim de o yüzden tavsiye ederim...

konuyu kapatmak için haklısın demek

tartışırsa kaybedeceğini bilen kaçak dövüşçü sözü.

anne olmak

yüreği ağzında yaşamayı kabullenmiş olmak!

bulaşık yıkamak

bulaşıkları lavabonun içerisinde biriktirmek diye birşey var. bilimsel olarak mikropların üredikleri yerde diyebiliriz. hemen yıkayın lütfen.

kendine acımaktan vazgeçmek

söz konusu " ben şimdi ne yapacağım? bununla nasıl başa çıkarım? çok güçsüzüm, çok mutsuzum " tarzında acınmalar ise , ancak yaşayıp tecrübe kazandıkça başa çıkılabilecek, ve eninde sonunda vazgeçilecek durumdur.

lakin bazen ne kadar tecrübe kazanmış olursan ol geçmişi geçmişte bırakmayı imkansız kılan bazı durumlar vardır. geçmiş geçmişte kalmıştır artık ama geçmişteki kendinden kopamazsın. sanki o bir başkasıdır artık. sana her zaman ihtiyaç duyacak biri. sanki çocuğundur senin, kardeşin, dostundur ve o hala orada aynı kederle, aynı çaresizlikle kıvranıp duruyordur. 5 yaşındadır, 8 yaşındadır, 12 yaşındadır, 17 yaşındadır ve her yaşında yaşının taşıyabileceğinden fazla sorunu vardır. ona acımaktan nasıl vazgeçebilirsin ? belki affederek, acınası zamanlar geçirmiş olmana neden olanları affederek. ki onları affetmek için de çok fazla neden vardır, oldukları kişi olmalarına neden olan travmaları vardır onların da. ama affetmeye çabaladığın anda karşına bir sen daha dikilir, gözünün içine baka baka sorar, " kaçı hak ediyor affedilmeyi? " hangisi kabul ediyor verdiği zararı ? ", " ne kadar değiştiler o günlerden bu güne " . ve anlarsın eğer effedersen bundan tek karlı çıkan onlar olur çünkü sen yine unutmazsın. parçalanmışsan bir kere, her parçanı kabul etmek, korumak, hatırlamak, ona üzülmeye devam etmek ve sebep oldukları tüm kafa karışıklığı ve karmaşık duygularıyla başa çıkmak zorundasındır. ama bu hep sınırda olmak demektir aynı zamanda. iyiliğin ve kötülüğün sınırında. o yüzden yapabilen evet affetsin ve unutsun ama yapamayan da çok dikkat etsin, affedemediklerine benzememek için.

ismail hakkı tonguç

türk eğitim bilimci, köy enstitülerinin mimarı ve dönemin ilköğretim genel müdürü. tonguç'un türk eğitim sistemine çok önemli katkıları olmuştur. (vikipedi)
(1893-1960)

çam ağacı

kedilerimden korumak amacıyla son dakika kurduğum ve sonrasında onlar defalarca devirip, yamultup üzerindeki tüm süslemeleri bir güzel kopartıp haşatını çıkarıncaya kadar kaldıramadığım, yeni bir yılın başlangıcına, eve, ortama hoşluk ve eğlence katan ağaç.

suikast

genellikle stratejik önemi olan bir kişinin planlı bir şekilde kurgulanarak öldürülmesi işlemidir.

emekli

yasal süresini doldurup, yada hastalık veya maluliyet nedeniyle, işini bırakmış, karşılığında, yine yasal ücretini alan kişidir.
emekli aylığıyla asla karnı doymaz. çift dikiş (!) yaparlarsa da, bazıları çok kızar.
peki emekli ne yapmalı? bu soruya da kimse cevap vermez. hepsi yük olarak görülür.

ön sevişme

bir ilişkiye giriş bölümü. gelişme ve sonuç bölümlerinin hazırlayıcısı. uzun tutulmasında ham yarar var hem de fazla uzatırsan hikayeden kopuş oluyor, anlamı kalmıyor.

(bkz:oluruna bırakmak)

tavuk suyu çorba

hasta iyileştiren anne çorbası.

cumhuriyet altını

türkiyeyi temsil eden, sadece darphanede üretilen, fiyatı nedeniyle artık kuyumcuda seyirlik olarak kalan altın çeşididir.

köfteci yusuf

köfteleri evde pişirecekseniz ikiye bölüp yüksekliğini azaltmanız ya da çok kısık ateşte uzun bir süre pişirmeniz tavsiye edilir. bu şekilde yapmazsanız içi muhakkak çiğ kalıyor.
malum bir köftede iki köfte harcı var.

an

en küçük zaman birimi olarak anlatılır ama bir de buradan dinleyin.

 spoiler!
kahveleri koyduysanız başlayalım.


sperm rahime düştüğünde önce 2ye sonra 4e bölünür. bu ayette söylediği gibi bir çiğnem et olana kadar devam eder.
sperm rahime düştükten sonraki 120. gününde ilk ruh üflendiği söylenir ki bu işte an dır.
yani sizin kim olacağınız ne olacağınız, cennete mi yoksa cehenneme mi gideceğiniz gibi her bilgi bu an'da belli olur ve kesinlikle değişmez. yani kulluğunuz belli olur.
 spoiler!
dini manada anlatıyorum bilimsel olarak ta anlatacağım merak etmeyin

ve siz bu an'nın versiyonlarını yaşarsınız. şöyle düşünün annesinden yeni doğmuş bir bebek ve aynı bebeğin çocukluk , ergenlik, yetişkinlik, yaşlılık evreleri hep o yeni doğmuş olan kızın evreleridir. bu evreler de demin bahsettiğim 120. günde oluşan astrolojik, genetik etkilerin bir tezahurudur. yani aynı sperm ile döllenmiş yumurtanın hallerinden başkası değildir. bu dinde kendini tanıma veya seyretme olarak anlatılır.

şimdi arkanıza yaslanın ve anlattıklarımı iyice düşünün sonra kahvenizden bir yudum daha alın ve yazının geri kalan kısmını okuyun. bu kıyağımı da unutmayın

siz kendinizi bir et varlık olarak düşünüyorsunuz ya aslında değilsiniz. beyninize gelen elektrik frekansının göz ile çözümlenmesinden başka bir şey değilsiniz. ama katı bir maddeyiz diyeceksiniz o da kuantum fiziğine göre gözlemlenen şeyin kendini parçacık yani madde olarak zannetmesinin yine beyninizde var sanılmasından başka bir şey değil.

bunların an'la ne alakası var diyeceksiniz.
 spoiler!
kahveden bir yudum daha alma zamanı geliş belli ki!

eğer beş duyu ile var sandığınız bedeninizi bir mikroskopla görme imkanınız olsaydı bügün sizi zorlayan kızdığınız, küstüğünüz, sevdiğiniz hiç bir şeyin anlamı olmayacaktı.
peki elektron mikroskobuyla görme imkanınız olsa???
bu seferde mikroskopla gördüğünüzün hiç bir anlamı olmayacaktı.

bunun anlamı aslında evren bir frekans katmanları bütünü. bir lahana gibi düşünün. siz en üs yaprağı görüyorsunuz ve bu diyorsunuz. bir alttaki de kendini bir üst ve bir alt frekansa göre değerlendiriyor.
an dediğiniz de işte bu değerlendirişin kendisi. yani siz et bedeninizden daha kesif bir frekansta da varsınız daha latif bir frekansta da ama şimdiki algınızda oluşmuş olan mekan algısı an'ın kendisi. yani 120. günde almış olduğunuz genetik ve astrolojik etkilerin kendini var saymasından başka bir şey değilsiniz.

onun için ölüm yoktur. ölüm denilen şey bu algı boyutlarından geçiş halidir. yani siz bir başka "aleme" veya "boyutu hissedip o algıya terfi ettiğinizde bir önceki algıdan ölürsünüz. size hiç mi olmadı. birisine çok aşıkken sonra sümük olsa silmeyeceğiniz kadar uzklaşmak.
olmuştur illaki. işte orada o kişiden öldünüz bilin.

an'da kalın dostlar an'da... ne varsa şu anda.
hayat şimdiden ibaret.
 spoiler!
evde kalmış bir kızın anıları diye yazarsınız bir yerlerde, koca bulamıyorsak boşuna değil

arvento

uydu vasıtasıyla araçların takip edilebildiği bıdı. sistemin takılı olduğu araç ya da araçların nerede, kaç kilometrede olduğu, hız sınırını aşıp aşmadığı ve bunun gibi bir soruya cevap verir. özellikle (bkz:filo)lar için verim arttırıcı bir sistem.

bundan 4 sene evvel şirketimizin satış elemanının satışa çıkıyorum bahanesiyle ofisten ayrılıp bir iki saat sonra başka bir işe gittiğini sayelerinde ispat edebilmiştik. o sıralarda arabayı al, sistemi taktır, tespit et falan kendimizi müfettiş gadget sanmadık desek yalan olur, çok heyecan vericiydi.

siz siz olun şirket arabası deyip yan gelip yatmayın, artık patronlar uyanık.

(bkz:biri bizi gözetliyor)

ev

çoğu zaman kendimizi hapsettiğimiz yer.